Medimagazin yeni açılan tıp fakültelerinin sorunlarını masaya yatırıyor

Hazırlayan: Prof. Dr. Filiz Avşar
Tıp eğitiminde gerek eğitimin kalitesi gerekse de hekim sayılarının artırılması ile ilgili konular tartışılırken, tartışmanın yaşandığı alanların başında yeni açılan tıp fakülteleri geliyor. Sağlık Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK), mevcut hekim sayısının yetersizliği nedeniyle yeni fakültelerin açılmasını destekliyor. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve bazı eğitim çevreleri ise temel olarak hekim yetersizliği olmadığını, ancak hekimlerin dağılımında sorun yaşandığını belirtiyor.
Yeni fakültelerin açılmasına yönelik olarak en fazla itirazlar ise fiziki altyapı eksikliği ve akademik sayı yetersizliğinde odaklanıyor.
Bu tartışmalar sürerken, tartışmanın odağında bulunan fakülte yöneticilerinin içinde bulundukları durumun kamuoyu tarafından bilinmesi, tartışmaların daha sağlıklı yürümesine katkıda bulunacaktır.
Bu amaçla tıp fakültelerinin sorunlarıyla ilgili olarak yeni açılan fakülte yöneticilerine gönderdiğimiz sorulara 6 fakülteden cevap geldi. Yöneticilere sorduğumuz sorularla fakültelerin fiziki altyapı sorunlarını, eğitime bakışlarını, akademik sorunlarını ve kendi sorunlarına bakış açılarını açıklamalarını istedik.
Yeni fakültelerin sorunlarıyla ilgili ilk konuğumuz, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Güner Önce. Sayın Önce’ye sorduğumuz sorular ve alınan cevaplar şöyle oldu:
Fakülteniz kaç yılında kuruldu ve hangi yıl eğitim-öğretime başlandı?
Tıp Fakültemiz 5 Aralık 2007 tarihinde kuruldu. 2009-2010 döneminde eğitim-öğretime başlayacak.
Kaç öğrenciniz var? Öğrencileriniz kendi binanızda mı eğitim alıyor?
2009-2010 eğitim-öğretim döneminde 26 öğrencimiz kendi binamızda eğitime başlayacak.
Fakülteye bağlı bir hastaneniz var mı? Kaç yataklı?
Evet. Tıp Fakültemizin 130 yataklı bir hastanesi mevcut. ISO 9001:2000 kalite belgeli Tıp Fakültesi Hastanemizde 111 personel (29 öğretim üyesi, 62 yardımcı sağlık personeli, 20 idari personel) ile 7.200 m2 kapalı alanda, acil servis, poliklinikler (43 poliklinik odası), laboratuvarlar (hematoloji, biyokimya, mikrobiyoloji, parazitoloji), görüntüleme merkezleri (açık MRG, BT, USG, direkt röntgen, mamografi), ameliyathaneler (tam donanımlı 4 ameliyathane), yoğun bakımlar (4 ayrı ünite, toplam 42 yataklı), doğum salonu ve servis hasta odaları ile sosyal tesisler birimlerinde yataklı tedavi hizmeti verilmektedir.
Fakülteniz kaliteli eğitim-öğretim için gerekli altyapı ve fiziki olanaklara sahip mi?
Evet. Fakültemizde kaliteli eğitim-öğretim için gerekli altyapı ve fiziki olanaklar mevcuttur.
Altyapı ve fiziki şartlarımız Ocak 2009 tarihinde YÖK’ün ilgili komisyonunca değerlendirilmiş ve eğitim izni verilmiştir.
Öğretim üyesi ve asistan sayınız nedir? Öğretim üyelerinizin profesör, doçent ve yardımcı doçent dağılımı nasıl?
Tıp Fakültemizde 29 yardımcı doçent öğretim üyesi bulunmaktadır. Eylül 2009 Tıpta Uzmanlık Sınavı ile 6 asistan Tıp Fakültemizde eğitime başlayacaktır.
Tıp fakültenizin bütçesi, nitelikli eğitim ve bilimsel araştırmalar için yeterli mi?
Evet. Bugün için yeterlidir.
Henüz kurulmamış veya profesör/doçent bulunmayan ana bilim dalınız var mı?
Bütün bölüm ve ana bilim dallarımız kurulmuş durumdadır. Öğretim üyesi (profesör-doçent-yardımcı doçent) ihtiyacımız için YÖK’ten (5 profesör, 10 doçent, 30 yardımcı doçent) kadro kullanım izni istenmiş olup, izin verildiğinde Tıp Fakültemizde görev almak isteyen çok sayıdaki öğretim üyesinin ataması yapılabilecektir. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi ile yapmış olduğumuz eğitim iş birliği çerçevesinde 2 profesör ve 2 doçent, 1. sınıf öğrencilerinin eğitim-öğretimine katkıda bulunacak.
Fakültenizde hangi eğitim modeli uygulanacak?
Fakültemizde entegre eğitim sistemi uygulanacak.
Tıp fakültelerinin ve tıp öğrencisi sayısının arttırılması ile ilgili bir “kalite” endişesi dile getiriliyor. Altyapı olmadan tıp fakültesi açılmaması yönünde bir görüş var. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Tıp fakültelerinin eğitim için gerekli altyapısının oluşturulmasının titiz bir çalışma ve zaman gerektirdiğini düşünüyorum. Bizim bu konuda 2004 yılında başlayan çalışmalarımız 5 yıl gibi bir sürede sonuçlarını vermeye başladı. Bu konuda tıp fakültelerine düşen çok önemli görevler var. Öncelikli hedef, optimal sayıdaki öğrenciye kaliteli eğitim verebilmek olmalıdır. Diğer taraftan, altyapı olmadan tıp fakültesinin eğitim-öğretime açılmasını uygun bulmuyorum.
Yeni kurulan tıp fakültelerinin temel sorunlarını ve çözüm önerilerinizi özetler misiniz?
Tıp eğitimi; tüm toplumu ilgilendiren bir konudur. Temel tıp eğitiminin verildiği, temel hedefi toplumun ihtiyacı doğrultusunda nitelikli hekim yetiştirmek olan tıp fakültelerinde köklü bir eğitim verilebilmesi için iyi bir altyapı kurulması gerekiyor. Nitelikli hekim yetiştirmeyle olan ilgisi nedeniyle “tıp fakültelerine” alınacak öğrenci sayısı önemlidir. Son yıllarda, öğrenciye düşen öğretim üyesinin fazla olduğu söyleniyor. Ancak öğretim üyesi fazla değil. Dağılımları dengesiz. Batı illerinde, öğretim üyelerinin daha yoğun olduğu yerlerdeki üniversitelerde de altyapı sorunu yaşanıyor. Altyapısız bir halde doğru bir tıp eğitimi vermek mümkün değil.
Kuruluşunu tamamlamış üniversitelerden öğretim üyesi rotasyonu gerekli ve faydalı mı?
Faydalı olduğunu düşünüyorum. Bu konuda üniversiteler arasında yapılacak iş birliği mevcut sorunların çözümüne katkı sağlayacaktır.
Bu bölge için misyonunuz nedir? Bölgenin öncelikli sağlık sorununun ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Bölgemizde yaşlı nüfus ve kronik rahatsızlıkların fazlalığı fizik tedavi gereksinimini ön plana çıkartmaktadır. Üniversitemizde, Türkiye'nin, az sayıdaki üniversitesinde olan jeotermal su mevcuttur. Bu amaçla inşasına 2007 yılında başlanan ve inşaat çalışmaları hızla devam eden fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesi 2009 yılının sonlarında bitmiş olacak. 2010'da da hastaneyi hizmete sunmuş olacağız. 400 yatak kapasiteli fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesi (ihtisas hastanesi) ve mevcut 130 yataklı hastanemiz ile proje çalışmaları tamamlanmakta olan tıp fakültesi hastanemizi de buna eklersek, yeterli büyüklükte bir sağlık kompleksi olan tıp fakültesini üniversiteye kazandıracağız.
Vizyonunuz nedir? Araştırma fakültesi mi, hizmet fakültesi mi olacaksınız? Önceliğiniz hangisi olur? Türkiye için öncelik hangisinde olmalı?
Hem araştırma hem de hizmet fakültesi olmak istiyoruz. Türkiye için her ikisinin de önemli olduğunu düşünüyorum.
Öğrencilerin başarısı üniversiteye mi, kendilerine mi bağlıdır? Sizin öğrencilerinizin başarıları nasıl olacak, diye düşünüyorsunuz?
Öğrencilerin başarısı öncelikle üniversiteye, daha sonra kendilerine sunulan imkânları değerlendirebilmelerine bağlıdır. Öğrencilerimizin başarılarının da bu doğrultuda olacağına inanıyorum.
Kuruluşunuzu ne kadar zamanda tamamlamayı planlıyorsunuz? Bu zaman diliminde tamamlayabileceğinize inanıyor musunuz?
Kuruluşumuzu 2-3 sene zarfında tamamlayabileceğimize inanıyorum.
İsteyerek mi atandınız, görev size verildi mi?
Görevime isteyerek vekâleten atandım.
Memleketiniz burası mı? Yoksa bir misyon mu üstlendiniz?
Memleketim Kütahya değil. Ancak ülkenin ihtiyacı olan nitelikli hekimlerin yetiştirilmesine ve bölgenin ihtiyacı olan fizik tedavi ve rehabilitasyonun ön planda olduğu, ilerleyen yıllarda günün şartlarının gerektirdiği diğer alanlarda da hizmet verecek bir tıp fakültesinin kurulması, geliştirilmesi için çaba sarf ediyorum.
Aileniz yanınızda mı?
Evet. Ailem yanımda.
Asistan ve öğrencilerinizin eğitime burada başlaması mı kuruluşu hızlandırır, yoksa kurulu fakültelerde başlayıp buraya gelmeleri mi sistemi sağlam temellere oturtmaya yardımcı olur?
Asistan ve öğrencilerimizin eğitime burada başlaması kuruluşumuzu hızlandıracağı gibi, gelişmemizi ve sistemimizi sağlam temeller üzerine oturtmamızı da sağlayacaktır.
Kaynak: www.medimagazin.com.tr